Mehmet Eryılmaz’ın bu şarkısına, Cem Karaca’nın bir bar programında şarkıyı söylerkenki görüntüleriyle klip çekildi. Çünkü Hey Dergisi, onu “1971’in En İyi Erkek Şarkıcısı” seçmişti. Bu gruptan kısa bir süre sonra ise Gökçen Kaynatan'ın orkestrasında çaldı ancak bu beraberlik de uzun sürmedi. Aslında geri döndü demek doğru bir tabir olmayabilir. Safinaz adını verdikleri bu plak, Türkiye’de daha önce denenmemiş bir çalışmaydı. Kimse ölmemişti; ama 30 kişi yaralanmıştı. Sonra da ilginç bir takas gerçekleşti. 14 yaşındayken aşık olduğu kızı etkilemek için ona “Johnny Guitar” isimli şarkıyı söyler ve annesi Toto Karaca’yı böylece daha çok etkiler. 1969’da, Cem, grupla fikir ayrılıklarına düşmeye başladı. Babası hâlâ Karaca'nın müzik yapmasına karşıydı. Aynı yıl Cem Karaca, Bunalım grubunun prodüktörlüğünü ve menejerliğini yapmaya başladı. Cem Karaca'nin ilk grubu 1963'te Dinamikler oldu. 1994’te de TRT’de “Raptiye” adlı bir program yaptı. Ama bir adım atıyorsa, bu ciddi bir adım oluyordu. "Sahne tozunu" küçük yaşlarda yutmasına karşılık Cem Karaca, doktor ya da mühendis olmayı istedi. 1968 sonunda Milliyet’in düzenlediği “1968’in En Sevilen Erkek Şarkıcıları” anketinde dördüncü olmuştu. Evlendikten 3 gün sonra Karaca, askere gitti. Kısa bir süre şarkılarını “Cem Karaca ve Bekledikleriniz” adlı bir grupta çalıp söyledikten sonra, yine kısa bir süreliğine Gökçen Kaynatan’ın orkestrasına geçti. O dönem Münih’e gelen Özal ile bizzat konuşarak kendini ifade etti. Grup, şarkıları kaydetti ve tiyatro oyuncularına örnek olsun diye Cem Karaca ve annesi Toto Karaca tarafından şarkıları okundu. 5 Temmuz 1993’te ise, ilk eşi Semra Özgür ile yeniden evlendi. Bu yüzden Cem Karaca, tek başına Köln'e gitti. Haziran 2005'te ise Murathan Mungan'ın sözlerini yazdığı şarkıların yeni yorumlarından oluşan "Söz Vermiş Şarkılar" albümünde Yeni Türkü'nün "Göç Yolları" eserini yorumladı. Bu evlilik de 2 yıl sürdü. Cem de tek başına Köln’e gitti. Cem de ek süre talebinde bulundu. Apaşlar sonrası yaşadığı müzikal aradan sonra burada kendi besteleri ve Anadolu türkülerini yine Ferdy Klein orkestrası ile kaydetti. Cem Karaca'nın En Güzel Sözleri. Teklinin diğer şarkıları ise, Nazım Hikmet ve Ahmed Arif şiirlerinin besteleriydi. Bu albüm sonrası Cem Karaca, yasaklı olduğu TRT ekranlarına da çıkmaya başladı. Zamanla babası da oğlunun bu sevdadan vazgeçmeyeceğine ikna oldu ve onu “Buraların müziğini yap” diye öğütlemeyi ihmal etmedi. Çünkü Cem Karaca müzikten hiç kopmamıştı. "Dadaloğlu", Karaca'nın bir başka hit şarkısı oldu. Yıl sonunda vatandaşlıktan çıkarılmasına sebep olan davadan beraat etti. Western tarzı bu filmde, Cem, Camgöz adlı bir kovboydu. Cem Karaca ve Dervişan, 1978'in başında 1 Mayıs plağından sonra yollarını ayırdılar. Grup ilk konserlerinden birini Kıbrıs harekâtından sonra Hava Kuvvetleri'ne yardım konserinde verdi. Cem Karaca ve Kardaşlar'ın kaydettiği şarkılar ise 2007'de yayınlandı. Almanya’daki müzisyen arkadaşı Fehiman Uğurdemir ile 1982’de, buram buram hasret kokan, “Oğluma”, “Aalamanya Berbadı” ve “Bekle Beni” şarkılarını içeren “Bekle Beni” albümünü yayınladı. Grubun ismi olarak da Türkiye’nin iki ucu olan Edirne ve Ardahan’ı birleştirmeyi düşünmüş, “Edirdahan” demişti. Hız kesmeden çalışmaya devam etti. Cem Karaca, bir yandan da müzik hayatına devam etti. 1987’de, hakkındaki gıyabi tutuklanma kararı da kaldırılınca, Cem Karaca, 29 Haziran 1987’de, ait olduğu yere döndü…. Yine tatsızlıklar baş gösterdi. 14 yaşında Ìzmir'de tatildeyken aşık olduğu kızı etkilemek için Johnny Guitar adlı şarkıyı söyleyen Cem … Yıl sonunda Milliyet’in anketinde Cem Karaca “En İyi Erkek Şarkıcı” kategorisinde ikinci olurken, Moğollar da “En İyi Yerli Grup” seçilmişti. 22 Temmuz 1992’de de, annesinin ölümüyle sarsıldı. 1994'te TRT'de Raptiye adlı programı sundu. 7 Nisan’da babasının ölüm haberi ile sarsıldı. Bu 45’likten sonra işi bıraktı…. Cem Karaca’nın ilk grubu 1963 yılında kurmuş olduğu Dinamiklerdir. Ancak Cem Karaca’nın Almanya’da geçirmek durumunda olduğu 8 yıllık süre döneminde ayrıldılar. Ama bundan da önce, “Hayvan Terli” teklisi çıkmıştı. Etrafında pek çok kişi Cem’in müzikle olan bu ilgisinden pek memnunken, babası da bir o kadar rahatsızdı. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nı bitirdi ve müzik öğretmeni oldu. Aydın'da verdikleri bir konserde CHP İl Başkanı aşırı solcular tarafından dövüldü. Özal’ın karşılığı olumlu olduğunda da hemen hukuki işlemler başladı. 1985'te Karaca, arkadaşı Mehmet Barı aracılığıyla Başbakan Turgut Özal ile görüşerek, ülkeye geri dönme isteğini bildirdi ve Münih'e gelen Özal ile konuştu. Yine Almanya döneminde Münih Halk Tiyatrosu'nda Nâzım Hikmet'in Şeyh Bedrettin Destanı oyununu yönetti. Çoğunu Nazım Hikmet şiirlerinin bestelerinden oluşturduğu albümüne, “Hasret” adını verdi. Cem Karaca kimdir sorusuna kısaca cevap vermek gerekirse onu Türk rock müziği sanatçısı olarak tanımlayabiliriz. Cem Karaca, askerlik sonrası Şubat 1967'de gitarist Mehmet Soyarslan'ın kurduğu Apaşlar grubu ile tanıştı. Üçüncü evliliğini Feride Balkan ile 21 Ağustos 1972'de yaptı. Cem karaca nın islamla tanışması. İstediği gibi siyasi müzik yapmaya başlayabilmişti. Filmin ana müziği olan bu şarkı ile Cem Karaca, yeniden müzik piyasasındaydı. Hatta adam tutup konserlerde onu yuhalatmıştı ancak Karaca bunlara rağmen müziği bırakmadı. Kendisini “Anadolu rock ozanı” olarak tanımlayan Karaca, asıl adı Irma Felekyan olan Ermeni asıllı opera ve tiyatro sanatçısı Toto Karaca ile tiyatro sanatçısı Azeri Mehmet İbrahim Karaca’nın çocuğu olarak, 5 Nisan 1945’te İstanbul’da dünyaya geldi. İlk önce "Hayvan Terli" teklisi yayınlandı. Cem Karaca, Dervişan sonrası çoğu Kurtalan Ekspres'ten olmak üzere bir müzik grubu kurdu. Kasım 1970’te ise, bu kez Kardaşlar ile birlikte “Dadaloğlu / Kalender” 45’liğini çıkardılar. Kendini daha iyi hissediyordu. Sene sonunda Milliyet'in 1968'in "En Sevilen Erkek Şarkıcıları" anketinde 4. oldu. Kararlaştırılan süre doldu. Cenaze törenine ise Erol Büyükburç, Erkin Koray, Muhsin Yazıcıoğlu, Kayahan, Mustafa Sarıgül, Haluk Levent, Kenan Işık, Edip Akbayram, Ahmet Güvenç, Berkant, Sezen Cumhur Önal, Nejat Yavaşoğulları ve Necdet Mahfi Ayral gibi isimler katıldı. Yurda dönüş için onlara 13 Mart 1981 tarihine kadar süre tanındığı da bildirilmişti. Cem Karaca, tamamı kendi besteleri ve ünlü şairlerin şiirlerini içeren yeni şarkılardan oluşan ilk uzunçaları “Yoksulluk Kader Olamaz”ı, yıl bitmeden piyasaya sürdü. Cem, 5 Nisan 1945’te, İstanbul’da, Toto (İrma Felegyan) ve Mehmet Karaca çiftinin oğlu olarak dünyaya geldiğinde ailesi, ona, “Muhtar Cem Karaca” adını verdi. Cem Karaca'nın hayatına dair bilgiler yeniden merak konusu oldu. Cem Karaca, bu dönemde Avrupa turnesine başlamıştı. 1995'te ise Flash TV'de Cem Karaca Show'u, 1996'da aynı kanalda "Efendime Söyleyeyim" programını yaptı. Evet, plakları ülkede büyük ses getirmişti; ama Cahit Berkay, Moğollar’a uluslararası bir kimlik kazandırmak istiyor ve bunun için de Fransa’ya gitmenin doğru olacağını düşünüyordu. Öngür daha sonra bu nedenlerle gruptan ayrıldı. Bunun üzerine Karaca, ülkesine geri dönmedi. Urfa'da verilen bir konserden sonra Dervişan gitaristi Taner Öngür ve bateristi Sefa Ulaştır saldırıya uğradı. Karaca, 1992'de UNICEF için hazırlanan ve İbrahim Tatlıses, Ajda Pekkan, Muazzez Abacı, Leman Sam, Fatih Erkoç gibi ünlü isimler korosunun seslendirdiği "Sev Dünyayı" şarkısının sözlerini yazdı ve koroda da yer aldı. 45'liğin ilk şarkısı Mutlaka Yavrum, Filistin Kurtuluş Örgütü için hazırlanmıştı ve 2 farklı Türkçe versiyonunun dışında piyasaya yayınlanmamış İngilizce ve Arapça versiyonları da vardı. Burada artık tanışık olduğu Ferdy Klein Orkestrası ile kendi besteleri ve gözünün bebeği Anadolu türkülerini içeren, 4 tane 45’lik kaydetti. Grup olarak özellikle rock and roll şarkılar söylüyorlardı. Üçüncü evliliğini Feride Balkan ile 21 Ağustos 1972'de yaptı. 1984'te ise bir şarkısı dışında tüm şarkıları Almanca olan Die Kanaken albümünü yayınladı. Evet, başarılılardı; ama 1974’teki “Namus Belası / Gurbet” 45’liği kadar değil. Hızlı bir şekilde çalışmaya başlamışlardı. Babası Mehmet İbrahim Karaca, annesi ise Toto Karaca’dır. Ayrıca yurtdışına açılmak için İngilizce bir 45'lik kaydedildi. Altın Güvercin" şarkı yarışması: "Söz Yazarı Ödülü" -, 1999: Avrupa Gençlik Festivali "Kuzey Yıldız". Ayrıca albüm bir tiyatro oyununa da çevrildi. Almanya’ya gitmişti. Grup olarak Elvis Presley gibi ünlü rock and roll sanatçılarının klasiklerini yorumluyorlardı. Sonra uzunca bir süre tiyatroya ara verdi. Orta öğrenimini Robert Lisesi'nde yapan Cem Karaca sanatçı bir çiftin çocuğuydu. Her şey bir anda sessizliğe bürünmüş gibiydi. Film müzikleri konusunda aranan bir sesti artık. Sadece başarılı bir müzik kariyeri çizmiyor, bir yandan da siyasi bir figüre dönüşüyordu…. 1975’in sonuna gelindiğinde Dervişan, “Mutlaka Yavrum / Kavgam” 45’liğini çıkardı. 1988'de bu albümü Töre takip etti. Aynı sene Avcı adlı dizide Dem Baba rolünü oynadı. Onu vazgeçirmek için çok çabaladı. Beşinci ve son evliliğini de İlkim Karaca ile gerçekleştirdi…, Cem, askerden döndüğünde hızlı bir başlangıç yapmıştı. Apaşlar daha önceleri batı tarzı müzik yapmaktaydı ancak Karaca ile tanıştıktan sonra müzik daha doğuya döndü. Ben Jonson'un yazdığı Ülkü Tamer'in Türkçeleştirdiği Püsküllü Moruk oyununun müziklerini Cem Karaca besteledi ve Kardaşlar ile kaydetti. 1985’te arkadaşı Mehmet Barı’yı aracı ederek dönemin başbakanı Turgut Özal’a, ülkeye geri dönme isteğini bildirdi. DNA testi sonucu Emrah'ın Cem Karaca'nın oğlu olduğu tespit edildi. Hatta ona söylemeden eski plak şirketi, “The Best of Cem Karaca” serisini piyasaya sürmüştü bile…, Hayatının mayası neyse, ancak o yönden tutardı yolu. Ancak Cem Karaca’nın Almanya’da geçirmek durumunda olduğu 8 yıllık süre döneminde ayrıldılar. Tam adı Mehmet Cem Karaca’dır. Safinaz adlı bir kızın kötü yola düşmesini anlatıyordu. Ayrıca yine bu şarkının bir de İngilizce ve Arapça versiyonları vardı; yayınlanmamıştı. Cem Karaca, daha siyasi müziğe kaymak isterken, Soyarslan bu değişime karşıydı. Türk rock müziğinin en önemli temsilcilerinden Cem Karaca, ölümünün 17. yılında sevenleri tarafından anılıyor. 1965’te, askeriyede Cahit Atay’ın “Pusuda” ve Aziz Nesin’in “Toros Canavarı” oyunlarında oynadı ve aynı zamanda yönetmendi. Tiyatrocu bir ailenin tek çocuğuydu ve sanatçı bir ailenin çocuğu olmak onun sanatla içiçe büyümesini sağladı. Döner dönmez müzik çalışmalarına da başladı tabii. Mahkeme kararı ile Cem Karaca'nın mezarı açılıp DNA örnekleri alındı. Teklinin diğer şarkıları da Ahmed Arif ve Nazım Hikmet şiirlerinin besteleriydi. Bir yandan annesinin de desteğini hissediyor olmak ona iyi geliyordu belli ki. Seslendirme sanatçısı Fikri Çöze'nin jübile konserinde performans sergilediler. Bu evlilik de 2 yıl sürdü. Aynı yıl Rum piskopos III. Cem Karaca’nın 1978’de kaydettiği “1 Mayıs” plağı, Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından, 1980 Mart’ta, komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle, şarkının bestekarı Sarper Özsan ve plak şirketinin sahibi Ali Avaz ile birlikte yargılanmaya başladı. Ülkesinde elliye yakın 45’lik ve LP yayınlayan Karaca’nın parçalarının çoğu sosyal içerikli sözlere sahip. Ancak müzisyenliğinin yanı sıra Cem Karaca bir söz yazarı, besteci, sinema ve tiyatro oyuncusu olarak da bilinmektedir. Yok satmıştı. Yılın sonlarına doğru Dikmen ve Berkay ile ikinci çalışması olan Nerde Kalmıştık? Cahit Berkay’ın kararı karşısında Cem gruptan ayrılmıştı. 29 Haziran 1987'de Cem Karaca, Türkiye'ye döndü. Uzun süre beyaz perdeden uzak duran Karaca, 1999'da Kahpe Bizans da Karaca Abdal adlı bir ozan rolünde rol aldı ve filmin müziklerinden bazılarını seslendirdi. Cem Karaca, 8 Şubat 2004 sabahı, solumum ve kalp yetmezliği sonucu bir kalp krizi geçirdi. Adımlarını büyütmek gayesindeydiler. 1965'te askerliği sırasında askeriyede Cahit Atay'ın Pusuda ve Aziz Nesin'in Toroslar Canavarı oyununu yönetti ve oynadı. 1999'da Türk rock müziğinin duayenleri olan Cahit Berkay, Engin Yörükoğlu, Ahmet Güvenç ve Uğur Dikmen'in desteğiyle "Bindik Bir Alamete..." isimli albümünü çıkardı. Cem Karaca, bu dava süreci şartlarında babasının cenazesine katılamadı. 1979’da, Cem Karaca, Londra’da dünyaca ünlü Rainbow Arena’da, konser vererek kariyeri adına enfes bir başarıya imza atmıştı. 2000’de, Kahpe Bizans’ta Karaca Abdal rolüyle bulundu…. Ve Apaşlar’dan sonra da müziğe ara vermişti doğrusu. Albüm, daha sonra bir tiyatro oyununa da çevrildi. Grup üyeleri sabitlenince de Almanya’da bir kayıt yapmaya karar verdiler. Sadece aktif olarak çalışmalarda bulunmuyordu. 1999’da, Cahit Berkay, Uğur Dikmen, Engin Yörükoğlu ve Ahmet Güvenç’in de desteğiyle, Cem Karaca, “Bindik Bir Alamete” adını verdiği albümü çıkardı. Ama Cem’i bunlar yıldırmadı. 12 Eylül darbesi sonrası Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından Melike Demirağ, Selda Bağcan, Şanar Yurdatapan ve Sema Poyraz ile birlikte Cem Karaca da yurda çağrıldı. 1962'ye girerken Beyoğlu Spor Kulübü'nde arkadaşlarının isteği üzerine şarkı söyledi. Filmin ana müziği olan parça, Karaca'yı tekrar müzik piyasasına soktu. Bu filmin de yapımcısı olan Soyarslan'ın yazıp Apaşlar zamanında Dede Korkut'tan esinlenip Sadık Bütünay ile kaydettiği ama yayınlamadığı şarkıları Cem Karaca seslendirdi. Gruba o dönemin ünlü sanatçılarından İlham Gencer destek oldu. [2] Cem Karaca ve Apaşlar, 1968'de Almanya'ya gidip Ferdy Klein Orkestrası ile 45'likler kaydetti. Almanya'daki müzisyen arkadaşı Fehiman Uğurdemir ile birlikte 1982'de Bekle Beni albümünü yayınladı. Yolda olmanın güzelliğini yaşamına mühürlemiş, şarkılarını söylüyordu. 1969'da grup içinde fikir farklılıkları olmaya başladı. Bu şarkıdaki "İşçisin sen, işçi kal" söylemi Cem Karaca'nın siyasi duruşunu da ilk kez bu kadar açık gösteriyordu. O andan sonra aldığı yolla birlikte de Batı enstrümanlarıyla Anadolu müziği yapmaya karar verdi. Edirdahan ile sadece 1978’de bir tekli kaydedecek kadar çalıştılar. Bu durum, giderek Cem’in de arkadaş ortamındaki ününü artırıyordu. Müzikle ilk tanışması annesinin teyzesi Rosa Felegyan'ın Cem Karaca'ya piyano notaları ve piyano nağmeleri öğretmesiyle oldu. Annesi Ermeni asıllı tiyatro oyuncusu Toto karaca, babası Azeri asıllı yine bir tiyatro sanatçısı Mehmet Karaca’dır. Selamına karşılık da geldi. Harbiye Açıkhava Tiyatrosu Konserleri'nde sahne aldılar. Cem Karaca, 1970'te ilk ve tek başrol filmi olan Kralların Öfkesi'nde oynadı. Mart 1980'de Sıkıyönetim Mahkemesi'nde Karaca'nın "1 Mayıs" plağı "komünizm progandası" nedeni ile yargılanmaya başladı. Ancak annesinin teyzesi Rosa Felegyan, ona piyano notalarını ve nağmelerini öğretmeye başladığında, tüm benliğini notalara teslim ettiğinden habersiz, büyümekte olan bir çocuktu…. Cem Karaca'nın en güzel şarkıları, online müzik platformlarında gençler tarafından beğeni topluyor. Ancak bir yandan Avrupa turnesi başlamış, bir yandan da davası devam ediyordu. 30 Haziran 2020'de yönetmen Kerem Saka ile evlendi. Bir ay sonra Hey dergisi için verdikleri bir konser için sahnedeydiler. İlk 45'likleri "Taş Var Köpek Yok/Yeter Artık Kadın" şarkılarının ikisinin de söz ve bestesinde Cem Karaca'nın da adı geçmektedir. 1981’in Ocak ayında Almanya’dayken son albümü yüzünden ülkesinde aranmaya başladı. Başarılı bir grafik çiziyorlardı. Karaca, albüm yayınlandıktan sonra Alman televizyonlarında albümün adı olan Die Kanaken olarak sahne aldı ve albümü tanıttı. Eski plak şirketi, izinsiz olarak "The Best of Cem Karaca" serisini piyasaya sürdü. Cem Karaca'nın son evliliği ise İlkim Erkan ile oldu. Oğlu Emrah, 1976’da bu evlilikten dünyaya geldi. 1972'ye Cem Karaca ödülle başladı. Bu dönemde Karaca, Anadolu kültürünü tanımaya başladı. Ve böylece tanışır müzikle Karaca. Böylece hit şarkıları hanesine yenilerini eklemeye de başlamış oldu. Arkadaşları ile birlikte sahne alması onu grup kurma kararı almaya teşvik etmiştir. Müzik yolculuğunda ne yapmak istediğini askerdeyken keşfedecekti. O zamanlar Cumhuriyet tarihinin ünlü tiyatrocularından sayılan Ermeni kökenli İrma Felekyan'la ( Toto Karaca) , bir Azeri Türkü olan Mehmet İbrahim Karaca 'nın evliliklerinin altıncı yılında, 5 Nisan 1945 'de İstanbul 'da dünyaya geldi. Babası ise, oğlunun bir diplomat olması gerektiğine inanıyordu. Böylece ilk 45’likleri de çıkmış oldu. Ama 1997’de vizyona giren Ağır Roman filmi için yeniden seslendirdiği “Resimdeki Gözyaşları” ile müziğe afilli bir dönüş yaptı. Mayıs 2001'de ise Barış Manço'nun ölümü ile vokalistsiz kalan Kurtalan Ekspres ile beraber çalmaya başladı. Aslında İrma ya da Toto Karaca İran kökenliydi. Ancak ikinci denemede de yürümedi. Nerde Kalmıştık albümünün ardından Cem Karaca, bir süre müzik yapmadı. Yıl sonunda Milliyet'in anketinde Cem Karaca, en iyi erkek şarkıcılar listesinde 2. oldu, Moğollar ise en iyi yerli topluluk seçildi. Cem Karaca, arkadaşı Uğur Dikmen ve Cahit Berkay ile müzikal ortaklık kurarak Yiyin Efendiler albümünü yayınladı. Döneminin ünlü sanatçılarından İlham Gencer de genç Cem’e ve ekibine yürekten destek oluyordu. 1995’te tiyatrocu Semra Özgür ile ilk evliliğini yaptı ve 3 gün sonra da, askere gitti. Seslendirme sanatçısı Fikri Çöze'nin jübile konserinde performans sergilediler. Son kez, “Bu Son Olsun/Felek Beni” plağını da doldurdular ve herkes kendi yönüne baktı…, Cem, Apaşlar’dan ile yollarını ayırdıktan sonra, “Bunalım” grubunun prodüktörlüğünü ve menajerliğini yapmaya başladı. Karaca, 1990'da Bir Milyara Bir Çocuk adlı Müjdat Gezen dizisinde rol aldı. Amacı maddi sıkıntı yaşamadan çalışmalar yapmaktı. Annesi Ermeni asıllı Toto Karaca ve babası Azeri asıllı tiyatrocu Mehmet Karaca olan Cem Karaca, sanatla iç içe büyüdü. İLKİM KARACA KİMDİR? Birçok grupla (Apaşlar, Kardaşlar, Moğollar ve Dervişan) çalışmış, grupların kurucu ve yöneticisi olmuş, güçlü bir rock kültü yaratılmasının öncülerinden olmuştur.[1]. Bunalım’dan ayrıldıktan sonra grubun bateristi Hüseyin Sultanoğlu’nu da Kardaşlar’a dahil etti. Cem Karaca’nın eşi olarak tanınan İlkim Karaca, 1960 yılında doğdu. Bunlar Resimdeki Gözyaşları ve Emrah'ın İngilizce versiyonlarıydı. "Bu Son Olsun / Felek Beni" plağından sonra grup dağıldı. 1977’ye geldiğimizde Cem Karaca, artık kesinlikle bir siyasi figür olarak yer buluyordu. Harbiye Açıkhava Tiyatrosu konserlerinde sahnedeydiler…, 2002’de, yine bir grup kurmaya karar verdi. Ancak grup 20 gün sonra Kurtalan Ekspres elemanlarının eski gruplarına dönmesiyle eleman değişikliğine uğradı. O da, beyazperdeyi zirvede bırakması gerektiğini düşünmüş olacak ki, uzaklaştı. Askerde de vazgeçmeyecekti müzik ve tiyatrodan. Müziği ne kadar coşkulu olsa da, bu acının kükreyen sesiydi…, Moğollar, gerçek bir başarı ile yürüdükleri adımlarıyla, gerçek sesler getiriyordu ki, her güzel şeyin bir sona kavuşacağı gerçeği yine gün yüzüne çıktı. Ülkesine dönememişti belki henüz; ama ülkesi ona koşarak gelmiş gibi hissediyordu. “Yol Arkadaşları” adını verdi. Genel olarak Kurtalan Ekspres grubu üyelerinden müzisyenlerle bir araya gelerek bir grup kurdu. Aynı yıl Merhaba Gençler ve Her Zaman Genç Kalanlar albümünü çıkardı. Hakkında açılan bu davada, kesin ceza alacağı düşünülüyordu. Arkadaşları ile sahne alan Karaca, daha sonra grup kurmaya karar verir. Tiyatroya ilk adımını 1961’de oynadığı Hamlet ile attı. Apaşlar dönemi bittikten sonra grup müziğine devam etmek isteyen Karaca, Apaşlar'ın bas gitaristi Seyhan Karabay ile Kardaşlar grubunu kurdu. Oğlu Emrah, 1976’da bu evlilikten dünyaya geldi. Hey Dergisi'nde ise ikisi de kendi dallarında 1. seçildiler. Tam da bu dönemde Cem Karaca’nın “Emrah”tan sonra, Mehmet Soyarslan’a ait bir şarkısı da hit oldu: Resimdeki Gözyaşları. 2001’de ise, “Yeni Hayat” dizisinin onur konuğuydu. Cem de gruba yeni üyeler dahil etti. Ancak grubun asıl başarısı 1974'ün başında kaydedilen "Namus Belası" şarkısı ile kazanıldı. Aynı dönem İstanbul Tiyatrosu'nda sergilenen "Anahtarı Bendedir" adlı oyunu Türkçeye çevirdi ve oynadı. Tiyatro ve Müzik ile birlikte iç içe büyüyen Cem Karaca'nın müzik ile ilk tanışması annesinin teyzesi Rosa'nın Cem Karacaya piyano notaları ve piyano nağmeleri öğretmesi ile olmuştur. Sırada ise, yine bir Cem Karaca bestesi, Ümit Tarlaları vardı. Bu albümde Karaca besteleri dışında, ünlü şairlerin şiirleri de bulunmaktaydı. Cem Karaca, hala Almanya’daydı ve uzun bir süre de dönemeyecekti. Karaca ve Kırmızıgül'ün stüdyodaki görüntülerinden oluşan bir klip yayınlandı. 1971’de, grupça dört 45’lik daha çıkardılar. Emrah Karaca'nın babasının Cem Karaca olduğu tescil edildi. Özellikle bir nöbeti sırasında duyduğu, sazın tellerinden dökülen Aşık Mahzuni Şerif ile tanıştığında, kendini Anadolu müziğine daha da yakın hissetmişti…. Bir yandan da albüm çalışmaları yapıyordu. Bu türkü ayrıca Karaca'nın sola doğru kayışının da bir gösteresi olmuştu. 1976'da çiftin oğulları Emrah Karaca dünyaya geldi. Alt sınıftan Safinaz adından bir kızın kötü yola düşmesini anlattıkları bu plakta, 18 dakikalık bir rock opera kaydı çalışmışlardı. Cem Karaca ve Moğollar, birleştikten bir ay sonra Kasım 1972'de Hey dergisi için verdikleri konserde ilk kez sahne aldılar. Hey dergisinin anketine göre ise, Cem Karaca da, Moğollar da alanında liste başıydı. Tamirci Çırağı, Resimdeki Gözyaşları, Ceviz Ağacı, Bekle Beni ve daha sığdıramayacağım pek çok şarkının sesi, Cem Karaca’nın hayat hikayesidir…, “Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda” diye girer ya hani o gür sesiyle şarkıya, insan orada şarkının özünün bir şiir olduğunu unutuverir. Bir başka hit şarkısı da bu 45’lik üzerine “Dadaloğlu” oldu. Filmin yapımcısı, eski Apaşlar gitaristi ve Karaca'nın dostu Mehmet Soyarslan'nın yazdığı, 1968'de Cem Karaca'ya ün getiren "Resimdeki Gözyaşları"nı, Karaca film için yeniden kaydetti. Ortaöğrenimini Robert Kolej'de yapan Cem Karaca'nın müzikle tanışması oldukça ilginçtir. Ancak belli ki henüz atlamaları gereken eşik için erkendi; ön elemeyi geçemediler. Ancak Kardaşlar gitaristi Seyhan Karabay ile anlaşmazlıklar baş gösterdi ve Karaca, Kardaşlar ile yollarını ayırdı. Aynı sene "Cem Karaca ve Jaguarlar" kuruldu. Mart 1974'te Dervişan grubunu kurdu. 1987’de Almanya’da çıkaracağı “Die Kanaken” Almanca albümünün şarkıları, Kuzey Ren Westfalya Eyalet Tiyatrosu’nda, aynı isimle sahnelendiğinde, Cem de annesi ile birlikte oyuncular arasında olacak; yine Almanya’dayken, Münih Halk Tiyatrosu’nda, Nazım Hikmet’in “Şeyh Bedrettin Destanı” oyununu yönetecekti…, 1970’te ise, ilk ve tek başrolü olduğu filmi, Kralların Öfkesi ile beyazperdede seyircisiyle buluştu. Aynı dönem İstanbul Tiyatrosu’nda sahnelenen “Anahtarı Bendedir” oyununu, hem Türkçeye çevirmiş, hem de oyunda oynamıştı. Babası Azerbaycan asıllı Mehmet Karaca ve annesi Ermeni asıllı Toto Karaca (İrma Felegyan) olan Cem Karaca, sanatla iç içe büyüdü. Ancak müzikle birlikte tiyatro ve sinema ile de tanışacaktı…. Cem Karaca'nın mezarı, 2006'da son eşi İlkim Karaca'nın iddiaları üzerine açıldı. Kendini yine müziğe verdi. Bu sözlerin sizleri derinden etkileyeceğinden eminiz. O da Almanya’ya gitmeye karar verdi. Kız arkadaşlarını etkilemek için ve arkadaşlarının istekleri doğrultusunda dönemin rock yıldızlarının şarkılarını söyledi. Şükürler olsun ki, son yolculuğunda onu uğurlayabilmişti. Yarışmada Karaca'nın grubu ikinci oldu ancak birinci olan gruptan daha çok ilgi gördüler. CEM KARACA KİMDİR? Şubat 2001'de Murat Töz, Barış Göker ve Cengiz Tuncer ile Cem Karaca Trio olarak sahne almaya başladı. 15 Temmuz 1982'ye kadar Cem Karaca'nın süresi uzatıldı ancak Karaca, Türkiye'ye dönmeyeceğini belirtti ve süresi dolduktan sonra ise 6 Ocak 1983'te Yılmaz Güney ile aynı gün Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Mahkeme, kendisine 15 Temmuz 1982’ye kadar ek süre verildiyse de, Cem, daha sonra Türkiye’ye dönmeyeceğini bildirdi. Ekim 1968'de Karaca ikinci evliliğini Başaran ile yaptı. 1967’de de grupla birlikte o dönem Hürriyet Gazetesi’nin düzenlediği, “Altın Mikrofon Yarışması”na katıldılar. Aslında kız arkadaşlarını etkilemek için şarkı söylemek istediğinde zaman ve mekanın pek önemi olmuyordu. 100'ün üzerinde plaket ve ödüllerden bazıları; Merhaba Gençler ve Her Zaman Genç Kalanlar, Anneler Babalar ve Çocuklar-Toto&Cem Karaca Söyleşi, BBC Türkçe ile 1979 yılında yapılan röportaj, https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Cem_Karaca&oldid=25409175, BNE tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri, BNF tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri, CANTIC tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri, GND tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri, ISNI tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri, LCCN tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri, MusicBrainz tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri, VIAF tanımlayıcısı olan Vikipedi maddeleri, WorldCat tanımlayıcısı içeren Vikipedi maddeleri, Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı, 1972: Hey Yılın Müzik Oskarları: "Yılın Erkek Sanatçısı", 1975: Hey Yılın Müzik Oskarları: "Yılın Erkek Sanatçısı", 1977: TGS İzmir Basın: "Yılın Topluluğu" - Dervişan, 1977: TGS İzmir Basın: "Yılın Erkek Sanatçısı", 1990: 4. “Cem Karaca, ülkesi olan Türkiye’de bir rock yıldızı. Sanki hep “Bekle Beni” diyordu, “Bekle beni, döneceğim”…. Bonn'da yaşayan Cem Karaca, yurda dönmek için ek süre istedi. Plak çıkıp da bir patlama yaşadığında Hey dergisi, şarkıyı bir çizgi roman olarak yayınlamış ve “Pop müziğin namusunu yine Cem Karaca kurtardı” diyerek övmüştü. Türkçe ve yabancılar karışık listede ise Resimdeki Gözyaşları dokuzuncu, Cem Karaca bestesi "Ümit Tarlaları" ise 24. oldu. 2000’de oyuncu olarak da bulunduğu Kahpe Bizans’ta, sesiyle de var oldu. 1968’de ise, Arpaş olarak Almanya’ya gittiler ve “Ferdy Klein Orkestrası” ile 45’likler kaydettiler. İlkim Karaca, Karaca'nın çocukluğunda geçirdiği bir kaza sonucu kısır olduğunu, bu yüzden Emrah Karaca'nın onun oğlu olmadığını iddia etti. Tüm çocuk hayalleri, yerini notalara bıraktı. 1963’te, arkadaşlarıyla bir araya gelerek “Dinamikler” müzik grubunu kurdu. Bu plak Türkiye'de daha önce hiç görülmemiş olan 18 dakikalık bir rock operaydı. Adını da Türkiye'nin iki ucu olan Edirne ve Ardahan'dan esinlenerek Edirdahan koydu. Hey Dergisi tarafından "1971'in en iyi erkek şarkıcısı" seçildi ve Hey'in turnesine katıldı. Özellikle kız arkadaşlarını etkilemek için dönemin rock starlarının şarkılarını ezber etmişti ve uygun olan her ortamda söylüyordu. 1970 Kasım'ında ise Karaca ve Kardaşlar "Dadaloğlu/Kalender" 45'liğini yayınladı. Müzik hayatında birinci planda olduğundan, oyunculuk öyle hızlı devam etmedi. Haliyle çok fazla bilinmedi. Mayıs 2005 tarihinde, ölümünden 10 gün önce (2004) Mahsun Kırmızıgül ile kaydettiği "Hayat Ne Garip? 1961'de Hamlet'te oynarayak tiyatroya ilk adımını attı. bu film için de, Apaşlar grubu döneminde Dede Korkut’tan esinlenip Sadık Bütünay ile kaydettiği; ama yayınlamadığı şarkıları şimdi söylemişti. 1971 Mart’ta, Trabzon’da verdiği bir konser sırasında 3 bomba patladı. 5 Temmuz 1993’te ise, ilk eşi Semra Özgür ile yeniden evlendi. 12 Eylül darbesinden sonra Sıkıyönetim Mahkemesi, “Selda Bağcan, Melike Demirağ, Sema Poyraz ve Şanar Yurdatapan” ile birlikte yurda çağrılanlar arasında Cem Karaca da vardı. Daha önceleri tarzları Batı müziğinden yana olan Apaşlar, Cem’den sonra yüzünü Doğu’ya döndü. Bu evlilik fazla uzun sürmedi. Mehmet Karaca ise bir Azeri türküydü. 1974 Mart’ta da hayatında yeni bir dönem açacak Dervişan grubunu kurdu. 1963'ün sonunda grup dağıldı. 1973'te "Obur Dünya / El Çek Tabip" 45'liği yayınlandı. 21 Ağustos 1972’de, Feride Balkan ile evlendi. Bu tatsızlık karşısında moralleri bozulsa da, yollarına yine müzikle devam ettiler. Bu dönemde Sosyaldemokrat Halkçı Parti için konserlere çıktı. Ama 1988’de çıkardığı “Töre” albümünden sonra, TRT ekranlarına da çıkmaya başlamıştı…, Albümdeki şarkılardan biri olan “33 Kurşun”, Ahmed Arif’in şiiriydi. 2004’te ölmeden 10 gün önce Mahsun Kırmızıgül ile “Hayat Ne Garip” şarkısını kaydetmişlerdi. Hakkında açılan bu davada, kesin ceza alacağı düşünülüyordu. Ekim 1968’de, yine bir tiyatro sanatçısı Meriç Başaran ile evlendi. Müzik çalışmaları da bir yandan devam ediyordu. Oğlu Emrah ile sadece telefon ve mektupla görüşebiliyor olmak, ona, “Oğluma” şarkısını yazdırmıştı. Şubat 1975'te Cem Karaca'nın en önemli eserlerinden biri olan "Tamirci Çırağı" yayınlandı. 95'te bir sanatçı grubu ile Bosna-Hersek'e gidip, savaş sonrası zor durumda olan Bosnalılara destek verdi. 1972, Cem için güzel başladı. 1976’ya girildiğinde, “Kavga” şarkısı, TRT’de yayınlanacakken, herhangi bir sebep gösterilmeden yayın programından çıkarıldı. Moğollar'dan ayrılan Cem Karaca, önce Fransa'ya gitmeyen Moğollar elemanları Mithat Danışan ve Turhan Yükseler ile "Karasaban" grubunu kurdu ama uzun ömürlü olmadı. Cem, grubuyla seslendirme sanatçısı Fikri Çöze’nin jübile konserinde sahnedeydi. Ardından Hey ile bir turneye de katıldı. Bir şey uğruna çok savaşılır da, daha da bağlanılır ya hani! Yücel Uçanoğlu'nun yazıp yönettiği yerli western tarzı bu filmde Murat Soydan ile başrolü oynayan Cem Karaca, Camgöz adlı bir kovboyu canlandırdı. 1984’te bir albüm daha çıkardı: Alman oyun yazarları Henry Böseke ve Martin Burket tarafından göçmen Türklerin, Almanya’da yaşadığı güçlükleri anlatan Die Kanaken! Bu yüzden de annesi, Karaca’nın müziğe yönelmesinde büyük rol oynamıştır. Albümü, yılın en çok satan albümleri arasına girdi. 2002'de Yol Arkadaşları adlı grubu kurup yine onlarla sahne aldı. Ancak bu plak sonrası Cahit Berkay çalışmalarını Fransa'da devam ettirmeye karar verince Cem Karaca ve Moğollar yollarını ayırdı. Ancak ikinci denemede de yürümedi. Cem, Moğollar ile 1973’te, “Obur Dünya / El Çek Tabip” 45’liğini çıkardı. Cem Karaca bu sene tamamı yeni şarkılardan oluşan ilk uzunçaları Yoksulluk Kader Olamaz'ı yayınladı. İlk kez Kıbrıs Harekatı’ndan sonra Hava Kuvvetleri’ne yardım konserinde seyircisiyle buluştular. Bu şiirin sesi olmuştur çünkü artık Cem Karaca. Cem, Dervişan’dan ayrılışının ardından yeni bir grup kurmak için kolları sıvadı. Urfa’da verdikleri bir konserin ardından Dervişan grubunun gitaristi Taner Öngür ve bateristi Sefa UIaştır, saldırıya uğramıştı. Albüme bir de Cem Karaca’nın söylediği, ancak daha önce yayınlanmamış bir İngilizce şarkıyı da dahil etmişlerdi…, Cem Karaca, müzikten hiç vazgeçmeden yürüdüğü yolu, ardında bıraktığı şarkılarla sonlandırdı. Cem karaca kimdir hayatı ve biyografisi. Kendisine “dönek” diyenlere de “Oh be” şarkısıyla cevap veriyordu: Artık daha uzun soluklu bakıyordu ülkesinde müzik yapmaya. Askerliğine 1965 Kasım'ında Antakya 121.
Hôtel Mercure Avignon Gare Tgv, Borsalino Wambrechies Avis, Tempête Bordeaux 2021, Hôtel Thalasso La Ciotat, Formation Pour Devenir Agent D'escale, 208 Gti Occasion Allemagne, Stage Aéroport Paris, Village Autour De St Malo, Nasa Mission Osiris-rex, Jacuzzi Privatif Marseille Journée, Chanson Avec Black,